Geçirdiğim ufak bir operasyon için genel anestezi -nam-ı diğer narkoz- aldım. 2 gece öncesine kadar yaşadığım gerginliği anlatamam. Uykusuz geceler, operasyon ve özellikle narkoz alma, bilincin kapanma anını düşünerek gerilmeler, akabinde gelen kalp çarpıntıları nefes alamamalar. Neyse ki operasyondan önceki gece yine uyuyamasam da, biraz daha sakinleşmiştim diyebilirim.
Sabah oldu, hâlâ gerginlik hat safhada. Hastaneye gittik, gerekli formları doldurduk. Operasyon saati geldi çattı. Hemşire benim adımı söylüyor, oysa benim arkama bakmadan kaçasım var! Arkadaşlarımla vedalaştım, doktorumun odasına doğru ilerledim tedirgin adımlarla. Narkozun dozunu nasıl ayarladıklarını sordum. Merak etmememi, anestezi uzmanının konuyla ilgilendiğini söyledi.
Sonrasında istemeye istemeye odaya geçtim. "Vazgeçtim ben operasyondan gidiceeem" dedim gerginlikle. Gerginim ve nasıl sakinleşeceğim bilmiyorum... Hemşire "nasıl uyursanız öyle uyanırsınız. Ağlayarak uyursanız ağlayarak uyanırsınız." diyerek sakin olmamı tavsiye etti. Ağlayarak uyanma fikri de oldukça sevimsiz gelmiş olacak ki ani bir hareketle biraz tebessümlü bir ifadeye bürüdüm yüzümü. Anestezi doktoru geldi, kolumdan damar yolumu açıp bir ilaç verdi. O sırada beni konuşturmaya devam ettiler, havadan sudan muhabbetler. "Eee ne iş yapıyorsun? Eee hayat ne alemde?" Kolumdan verdiği ilaç belli ki narkoz değildi. E uyumamıştım hâlâ. Elime kıskaçlı bir şey verdi, bunu parmağınıza takın dedi. Bu ne? diye sordum. Heyecan durumunuzu ölçmek için dedi, dedim peki... Muhtemelen verdikleri ilaç sakinleştiriciydi, tansiyon ve kalp ritmi verileriyle de ne kadar sakinleştiğimi kontrol edebileceklerdi.

Doktorum içeri girdi. Nasıl olduğumu sordu, bir iki sudan muhabbet sonrasında anestezyen bir ilaç daha verdi bana. Bu sefer hissetmiştim! "Ay nefes alamadım, sanırım uyuşuyorum..." Kolum ve boynumdan başlayarak bütün vücudumun karıncalanmaya başladığını hissettim. En son doktorun "iyi uykular" dilediğini hatırlıyorum.
Uyandım. Ama aslında uyumamıştım! Ne alakaysa odada takılan hemşireye sigara içebilir miyim diye sordum. İçmeseniz daha iyi dedi... Kızları çağırmasını rica ettim. Tabii dedi. E zaten operasyon bitince kendisi çağıracaktı kızları, öyle konuşmuştuk, ama beni uyutamamışlardı ki!
Kızlar geldi. Nasılsın? dediler. Dedim uyuyamadım ya. Nasıl yani daha olmadı mı ameliyat diye sordular. Yok dedim, olmadı. E şimdi uyumanı mı bekliyoruz diye sordular. Dedim galiba...Bu cevaplarımdan kıllanmış olan bir arkadaşım durumu öğrenmek üzere doktora gittiğinde ameliyatın çoktan bittiğini söyledi. Dedim allah allah ya... İki arada bi derede, oysa uyuyamamıştım bile!
İşte böyle de trajikomik bi anıdır. Ha benim operasyonun küçük olmasından mıdır nedir bilmem ama hiç de sersemlik ya da sarhoşluk hâli yoktu. Giriyorsunuz, çıkıyorsunuz. Aradaki geçen süre hayatınızda yer almayan bir evre. Haydi herkes genel anesteziye.